Kredi kartları artık günlük yaşantımızın ayrılmaz bir parçası haline gelmiştir. Bugün ABD’de 1 milyardan fazla kredi kartı var ve insanların yüzde 70’i en az bir karta sahip. Türkiye’de ise toplam kart sayısı 260 milyon adede ulaşmıştır.

Kredi fikri tabii ki bir asırlık bir olay değildir. Binlerce yıldır tüccarlar, müşterilerinin satın alma işlemlerini finanse etmek, onlara kolaylık sağlamak amacıyla kredi kullandı. Kredi sisteminin en eski yazılı örnekleri M.Ö 1792 yılına, ünlü Babil hükümdarı Hammurabi Kanunları’na kadar dayanır. Bu kanunlar; para, ödünç verme ve geri ödeme ile ilgili kuralları ve faizin nasıl tahsil edilebileceğini belirleyen kurallardı. 1800'lü yıllarda ise tüccarlar, hasattan kar toplayana kadar yerel çiftçilere ve çiftlik sahiplerine kredi vermek için “kredi jetonları ve ücret levhaları” kullandılar.

Kredi Kartının Öncüsü Charga Plates

20. yüzyılın başlarında şirketler, müşteri hesaplarını kolayca tanımlamak için kullanılabilecek döner kredi fikri üzerinde durdular. 1915 yılında bazı otel, mağaza, telgraf şirketi ve demiryolları bozuk para ve jetonlarla müşterilerine bir aylık bir kredi imkanı verdiler.

Bunlar madeni para veya jeton şeklindeydi. 1930’larda bu madeni para ve jetonlar, kredi kartı ile askeri künye arasında bir şeye benzeyen Charga-Plates adı verilen diktörtgen şeklindeki metal kartlara dönüştü.

1929 Dünya Ekonomik Krizinde kredi kartlarına olan talep azalmış, II. Dünya Savaşı yıllarında ise ABD’deki kullanımı yasalarla kısıtlanmıştır. Ancak savaş sonrası kredi kartı kullanımı bir hayli artmıştır. 1950’li yılların başında taksitli kredilerin miktarı yaklaşık yüzde 700 artmıştır.

Modern anlamda kullandığımız kredi kartının ortaya çıkışı çok ilginç bir olay ile başlamıştır.

“1950 yılında ABD’de yaşayan Frank McNamara isimli bir avukat, önemli bir müşterisiyle lokantaya yemek yemeye gidiyor, hesap geldiği sırada yanında para olmadığını fark eden McNamara, hayatının en utanç verici saniyelerini yaşıyor. Müşterisine rezil olmak istemeyen avukat, kartvizitinin arkasını imzalayarak yemek bedelini ödüyor. Bunun üzerine McNamara yanında para olmadığında ödeme yapabileceği bir kart için harekete geçiyor. Plastik bir kart ve kağıt üzerine atılacak bir imzayla bunun mümkün olduğunu gören McNamara, Diners Club adındaki ilk kredi kartını icat ediyor. “

Kart kullanımı, insanlar arasında gittikçe yaygınlaşmış ve daha ilk yılında 42.000 üyeye ulaşmıştır. 1953 yılına gelindiğinde de uluslararası kabul gören ilk kredi kartı olma özelliğini taşımaktadır.

Diners Club kredi kartının piyasada ilgi görmesi ve yoğun bir şekilde kullanılması üzerine büyük şirketler arasında rekabet başladı. Diners Club yalnızca restoranlarda geçerli olan bir karttı. 1958 yılında, piyasaya sürülen kredi kartları arasında en yenilikçisi "Bank of America" oldu. Diners Club ve çıkarılan diğer kartlar yalnızca restoranlarda geçerliydi ancak “BankAmericard” müşterilerinin seyahat ve eğlence ihtiyaçlarına cevap vermiştir. İlk yıllarda kartlar yalnızca birkaç pazarda mevcuttu bunun nedenini tarih profesörü Lendol Calder şu sözlerle açıklar:

Bankalar bu tür kredilere girmekte isteksizdiler çünkü bunun karlı olacağını düşünmediler.

Kredi kartı ABD’de hızlı bir şekilde yaygınlaşırken aynı tarihlerde Avrupa’da, yoğun bir kullanım gerçekleşmemiştir. Bunun sebebi çek sistemiydi. ABD’de kredi kartının hızla yaygınlaşmasını ve kredi kartının doğmasını çek sisteminin farklı olmasıyla açıklayabiliriz.

1958'de BankAmericard ismiyle başlayan kredi kartı 1976 yılında Visa ismini almıştır. Geçmişten günümüze kadar gelen logoları da görseldeki gibidir.

ABD’de bankaların faaliyet alanı sadece belirli bir eyalet ile sınırlı olduğu için müşterinin bir bankadan aldığı çek, başka bir şehirde kabul görmüyordu. Ancak Avrupa’da durum böyle değildi bu yüzden kredi kart sistemi ABD’de olduğu gibi hızlı bir gelişme göstermedi. Fransa’da 1960’lı yıllarda “Card Blanche” çıkarılmış fakat uygulama 1970’li yıllardan sonra yaygınlaşmıştır.

1966 yılında BankAmericard, işlerini büyütmek için kartlarını diğer eyaletlerdeki bankalara lisanslamaya başladı. Aynı yılda bir grup California bankası, ICA (International Card Association) adı altında bir araya geldiler. Çok fazla üye kazanan ICA, ismini (günümüzde bilinen adıyla MasterCard) 1969’da Master Charge olarak değiştirmiş, iç içe geçmiş iki yuvarlağı da logo olarak benimsemişlerdir.

BankAmericard ise Visa ismini alarak Bank of America’dan ayrılmıştır. MaterCard ve Visa’ya rakip olarak bir kredi kartı daha ortaya çıktı. Sears, yeni avantajlar ekleyerek kartını piyasaya sürme düşüncesindeydi. Bu kartlarla rekabet edebilmek için, müşterilere tüm satın alımlarında küçük bir indirim sunan Discover kartını tanıttı.

Kredi kartları, 1970’li yılların sonundan itibaren tüm dünyada yaygın bir hale geldi. Günümüz dünyasının da vazgeçilmez bir nesnesi olan kredi kartlarının kullanımı 1 milyar adedi aşmıştır. Acaba McNamara işlerin bu noktaya geleceğini hiç düşünmüş müydü? Diners Club’un kuruculardan Matty Simmons, 1952’de Diners Club’daki hissesini satmadan önce, şirketin 250.000  üyede tükeneceğini, bir süre dayanıp daha sonra ortadan kaybolacağını tahmin etmişti. Ancak 60 yıldan uzun bir süre sonra şimdi Discover’ın bir parçası olan Diners Club hala varlığını sürdürüyor. İlham verdiği sektör ise daha çok uzun yıllar hayatımızın bir parçası olacak gibi duruyor.