Ürün ve hizmetlerin fiyatının bir günde hatta saatler içinde bile hızla değiştiğini düşünün… İşte hiperenflasyon tam olarak böyle bir şeydir. Para hızla değer kaybeder ve enflasyon kelimenin tam anlamıyla kontrolden çıkar. Artan fiyatların sonucu olarak, tüketicinin güveni azalır ve ülkenin para biriminin değeri düşer. En nihayetinde, hiperenflasyon bir dalga etkisi yaratarak şirketlerin kapanmasına, işsizlik oranların artmasına ve vergi hasılatının düşmesine sebep olur. Yani tam bir felaket ortamı oluşur.

"Hiperenflasyon dönemleri ürün ve hizmet bedellerinin bir aylık süre içinde yüzde 50’den fazla yükselmesiyle başlar."

Genel olarak bir ülkedeki enflasyon oranının yüzde 100 veya daha fazla artması durumuna hiperenflasyon denir. Ancak farklı ekonomistlere göre enflasyon oranının ayda yüzde 50 veya yüzde 200'ü geçtiği durumlar da hiperenflasyon olarak tanımlanabilir.

Örneğin dünyaca ünlü ekonomist Philip Cagan, “Hiperenflasyonun Parasal Dinamikleri” adlı kitabında, hiperenflasyon dönemlerinin ürün ve hizmet bedellerinin bir aylık süre içinde yüzde 50’den fazla yükselmesiyle başladığını belirtir. Bu bağlamda, enflasyon oranında ayda en az yüzde 50 ve üzeri hızlı bir artışın hiperenflasyona neden olduğu konusunda birçok ekonomistin hemfikir olduğu söylenebilir.

Hiperenflasyonun Nedenleri

Para arzındaki artış ve talep enflasyonu, hiperenflasyona neden olan en temel iki faktördür. Çünkü hiperenflasyon genellikle para arzında bir artış olduğunda ortaya çıkar ve talebi arzın gerisine iterek fiyatları yükseltir.

Hiperenflasyona neden olan en önemli faktörlerden biri olan para arzındaki artış, genellikle bir devletin daha fazla para basması ve bu paraları dolaşıma sokmasından kaynaklanmaktadır. Dolaşıma daha fazla para girdikçe, paranın gerçek değeri düşer ve fiyatlar hızla yükselir.

Hiperenflasyona neden olan bir diğer faktör de talep enflasyonudur. Böyle bir durumda talep arzı aşar ve fiyatların yükselmesine neden olur. Bu durum artan tüketici harcamaları, ihracattaki ani artış veya daha yüksek hükümet harcamalarının bir sonucu olarak ortaya çıkabilir.

Ya da ülkede siyasi istikrarın olmadığı, hükümetlerin ortalama ömürlerinin 1-2 yıl olduğu durumlarda iktidar partisi, seçimlerin tekrarlanacağı ve halkın kendilerini cezalandırıp tekrar iktidara taşımayacağı beklentisi taşımaları durumunda kendilerinden sonra gelecek partinin iktisadi planlarını bilerek ve isteyerek bozacak kısa vadeli gayrı-iktisadi kararlar alabilirler. Gelişmemiş ve yeni gelişmekte olan ülkelerde gözlemlenen bu durum derin ekonomik krizlere sebep olabilir.

Hiperenflasyonun Sonuçları

Hiperenflasyon, farklı zamanlarda farklı ülkelerde ortaya çıksa da sonuçları benzerdir. Fakirlik ve sefaletin yanında para değerinin hızla erimesi sonucu birkaç yıl önce ev alınabilen parayla ancak çikolata alınabilir. Halk birikim yapamaz hale gelir, mevcut birikimlerini ise ülkenin para biriminde tutmazlar. Yerli paraya olan güvenin bu derece sarsıldığı ortamda kişiler ülkedeki döviz talebini inanılmaz şekilde arttırır. Bunun sonucunda piyasada gittikçe kıtlaşan dövizin değeri artar, döviz kuru yükselir.

Yerel para biriminde meydana gelen değer kaybı, o ülkede insanların mevcut para birimini terk etmeye, varlıklarını en aza indirmelerine ve  daha değerli veya istikrarlı görünen para birimlerine yönelmelerine neden olmaktadır. Hiperenflasyon sebebi ile daha yüksek fiyatlar için ödeme yapmaktan kaçınmak amacıyla, insanlar tipik olarak fiziksel varlıklara yani altına, yabancı paralara ve dayanıklı mallara yatırım yapmaya başlar.

Uzun süreli hiperenflasyon durumlarında ise insanlar mal stoklamaya başlar bu da tahmin edilebileceği gibi mallar için yüksek talep ortaya çıkarır ve fiyatlar daha da yükselir. Bu aşamada hiperenflasyonun önü kesilmezse, ekonomik bir çöküşün yaşanması kaçınılmaz olur.

Hiperenflasyon ile beraber parasal sistemin tamamen çöküşü yaşanır. Geçici bir süre için ülke altın standardına geri döner. Daha sonra, genellikle Dünya Bankası veya IMF olaya müdahale eder ve sistemi istikrara kavuşturmak için bir tür para birimi sunar. Bu amaçla genellikle dolar ve sterlin gibi para birimleri kullanılır.

Mevcut duruma bakılırsa neredeyse dünyadaki tüm para birimleri Dolar, Pound, İsviçre Frangı da dahil olmak üzere tehlikeli bir şekilde hiperenflasyonist duruma yakındır. Bu para birimlerinden birinin veya tümünün yakında büyük bir kriz ile karşı karşıya kalması pek de uzak değildir.